19 Ocak 2013 Cumartesi

İnsanlar niçin içki kadehlerini tokuştururlar?


Bu konuda daha güncel ve romantik bir hikaye var. Biliyorsunuz insanda beş
ana duyu var: Dokunma, görme, koklama, tat alma ve işitme. Yemeğe gidilen bir
restoranda şarap ısmarlanırsa, garson şarabı getirdikten sonra bardağa bir
parmak koyar ve kontrol etmesi için doğrudan erkeğe uzatır. Hiç bir kadının da
itiraz etmediği bu durum gerçekten anlaşılmazdır. Çünkü dünyadaki aroma ve
tat alma uzmanlarının çoğu kadındır.
Neyse biz gelelim restorana... Kadehin soğuk temasıyla dokunma duyusu tatmin
edildikten sonra kadeh havalı bir şekilde göz hizasına kadar kaldırılıp şarabın
rengine bakılır. Görme duyusu kontrolünden sonra kadeh burun hizasından bir
sağa bir sola gezdirilerek koklanır.

Minik bir yudum alarak tadını da algıladınız. Zaten şaraptan pek
anlamıyorsunuz. Garsonun da mantarını açtığışarabı kendisi içmezse başka
birine verecek hali yok. Mecburen 'mükemmel' diyorsunuz. Ama hala bir duyu
kaldı, işitme duyusu. İşte o duyuyu da kadehleri tokuşturup, 'çınnn' sesini
duyduktan sonra tatmin ediyoruz.
Hikaye gerçekten romantik ama işin aslı biraz değişik. Antik çağlarda bir
insanın düşmanını yemeğe davet edip, onu ortadan kaldırmak için zehirli bir içki
sunması görülmemiş bir şey değildi. Ev sahibi içkisinin zehirsiz olduğunu ispat
etmek için kendi içkisini havaya kaldırır ve misafirin içkisinden bir miktarını
kendi bardağına dökmesine müsaade ederdi. Her iki kişi de içkilerini aynı anda
içerek birbirlerine olan güvenlerini gösterirlerdi.
Misafir ev sahibine olan güveninin çok fazla olduğunu göstermek için bardaklar
havada yan yana geldiğinde, kendi içkisinden onun bardağına bir şey dökmez,
bardağını yavaşça onun bardağına vururdu. Duyulan 'çın' sesi gerçek bir güvenin
ifadesi idi.

Tamer Korugan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder