24 Ocak 2013 Perşembe

Cam neden saydamdır?


Cam şaşılacak derecede basit bir maddedir. Dünyanın her köşesinde rahatça
bulunabilen kum, kuvars ve sodadan meydana gelmiştir. Fakat camın asıl
şaşırtıcı özelliği ne tam bir sıvı ne de gerçek bir katı oluşudur. Aslında sıvıya
daha yakındır, çünkü atomik yapısındaki düzen sıvılardaki rasgele düzeni
andırır. Katıların atomlarının kristal yapısı ise düzgündür.
Katı bir cisimde atomların bir diziliş düzeni vardır. Yani bu diziliş düzeni belli
aralıklarla kendini tekrarlar. Camda ise bu özellik yoktur. Çok kuvvetli
mikroskoplarla yapılan incelemelerde bile camın yapısında hiç bir kristal
oluşumuna rastlanmaz. Arada sırada görülen bazı kristaller ise camdaki
kusurlardır.

Cama çok ağdalı bir sıvı diyebiliriz. O kadar ağdalıdır ki, normal dış etkenlerde
bile şeklini değiştirmez. Bir sıvıda iç sınırlar bulunmadığından camın içinden
geçen bir ışık demeti kırılma ve yansımaya uğramaz, doğrudan geçer. Bu nedenle
bir cama baktığımızda arkasındakileri olduğu gibi görürüz. Işık sadece camın
yüzeyini aşarken hafifçe kırılır.
Cam saydamdır, su da saydamdır, öyleyse donmuş su olan kar taneleri niçin
beyazdır ve niçin kar örtüsü saydam değildir? Bir cismin üzerine gelen ışığın
tümünü yansıttığında beyaz, hepsini tutup hiçbirini yansıtmadığında siyah
renkte göründüğünü biliyoruz. Cam saydamdır ancak kırıldığında, tuzla buz
olduğunda yerdeki küçük cam parçaları yığını beyaz renkte görünür, çünkü her
bir cam parçasıışığı değişik yönde geçirmektedir.
Kar tanelerinde de aynışey söz konusudur. Minik taneler üzerlerine gelen ışığı
her yöne gelişigüzel yansıtırlar. Bu nedenle kar taneleri de, kar örtüsü de beyaz
renkte görünürler. Benzeri durum tuzda da görülür. Tuz, her biri saydam olan
küçük kristallerden oluşmuştur ama bunlardan büyük bir miktarı bir kapta bir
araya gelince gözümüze beyaz renkte görünürler.
Tamer Korugan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder